Minutatim vires et robur adultum
Frangit et in partem pejorem liquitur oetas (Lucretius)
Yıllar için için asındırır
Olgunluk çağına varmıs güçleri
Bundan sonraki halim ancak yarım bir varlık olacak; ben artık o ben
olmayacağım. Gün geçtikçe kendimden ayrılıyor, uzaklasıyorum.
Singula de nobis anni proedandur euntes (Horatius)
Bir sey koparır bizden, yıllar, akıp giderken. (Kitap 2, bölüm 17)
Udum et molle lutum est; nunc properandus, et acri Fingendus sine fine rota (Persius)
Çamur yumusak ve ıslak; çabuk, çabuk olalım. Durmadan dönen çark biçim versin ona.
Mecum saepe viri, nunc vino pellite curas;
Cras ingens iterabimus aequor. (Horatius)
Ey benimle bunca çetin isler görmüs yiğitler,
Bugün, dertlerinizi sarapla giderin
Yarın engin denize açılacağız. (Kitap 3, bölüm 13)
Indupedita suis fatalibus omnia vinclis. (Lucretius)
Her sey, kırılmaz zincirleriyle bağlı yazgının.
Bazı ayrılıklar, düzeyler ve dereceler vardır; ama her seyde aynı doğanın yüzü görülür.
Res quoeque suo ritu procedit, et ommes
Foedere naturae certo discrimina servant (Lucretius)
Her sey kendine göre gelisir ve hepsi
Sürdürür doğa düzeninin ayrılıklarını. (Kitap 11, bölüm 12)
Nec fas esse ulla me voluptate hic frui
Decrevi, tantisper dum ille abest meus particeps (Terentius)
Onunla her seyi paylasmak zevkinden yoksun kalınca,
Hiçbir zevki tatmamaya karar verdim.
Her iste onun yarısı, ikinci yarısı olmaya o kadar alısmıstım ki simdi artık yarım bir varlık gibiyim.
Illam meae si partem animae tulit
Maturior vis, quid moror altera,
Nec chanıs aeque, nec superstes
Integer? Ille dies utramque
Mademki zamansız bir ölüm seni, ruhumun yarısı olan seni alıp götürdü, yeryüzünde varlığımın yarısından, en aziz parçasından
yoksun yasamakta ne anlam var? O gün ikimiz birden öldük. (Kitap 1,bölüm 28)
Ratio et prudentia curas,
Non locus effusi late maris arbiter, aufert. (Horatlus)
Dertlerimizi avutan akıl ve hikmettir,
O engin denizlerin ötesindeki yerler değil
Ülke değistirmekle kıskançlık, cimrilik, kararsızlık, korku, tutku bizi bırakmaz.
Et post equitem sade atra cura. (Horatius)
Ve keder, atımızın terkisine binip gelir.
Onlar manastırlarda, medreselerde bile pesimizi bırakmazlar. Bizi onlardan ne çöller kurtarabilir, ne mağaralar, ne de bedenimize
Haeret lateri letalis arundo. (Virgilius)
Öldürücü yara bağrımızda kalır.
Sokrates'e birisi için, seyahat onu hiç değistirmedi, demisler. O da:
Çok doğal, çünkü kendisini de beraber götürmüstür, demis.
Quid terras alio calentes
Sole mutamus? patria quis exul
Se quoque fugit? (Horatius)
Niçin baska günes baska toprak ararsın?
Yurdundan kaçmakla kendinden kaçar mısın?
Nam luctata canis nodum arripit; attemen illi,
Cum fugit, a collo trahitur pars longa catenae. (Persius)
Kırdım diyorsun zincirlerini;
Evet, köpek de çeker koparır zincirini,
Kaçar o da, ama halkaları boynunda tasıyarak
Nisi purgatum est pectus, quae prelia nobis
Atque pericula tonc ingratis insinuandum?
Quantae conscindunt hominem cuppedinis acres
Sollicitum curae, quantique perinde timores?
Quidve superbia spurcita, ac petulantia, quantas
Efficiunt clades? Quid luxus desidiesque? (Lucretius)
Đçi arınmamıssa, neler bekler insanı,
Kendi kendisiyle ne savaslar eder bosuna!
Tutkuları içinde ne kemirici kaygılar.
Ne korkular içinde kıvranır insan!
Ne çöküntüler yapar bizde gurur, sehvet,
Öfke, gevseklik ve tembellik!
Kötülüğümüz içimizde bizim; içimizse kurtulamıyor kendi kendisinden.
In culpa est animus qui se non efiugit unquam. (Horatius)
Ruhun derdi içinde ve kaçamaz kendi kendinden.
In solis sis tibi turba locis (Tibulhıs)
Issız yerlerde kendin için bir evren ol
Vah! quemquamne hominem in animum instituere, aut
Parare, quod sit charius quam ipse est sibi? (Terentius)
Vah, vah! Nasıl olur da insan bir seyi
Kendinden daha çok sevmeye kalkar? (Kitap 1. bölüm 39)
Surgit amari aliquid, quod in ipsis floribus angat (Lucretius)
Zevkin kaynaklarında öyle bir acılık var ki,
Çiçekler arasında bile olsa boğazımızı yakar.
Ipsa Felicitas, se nisi temperat, premit (Seneka)
Mutluluk bile haddini asarsa azap olur.
Est quaedam flere voluptas (Ovidius)
Minister vetuli, puer, Falerni,
Ingere mi calices amariores, (Catullus)
Kadehime eski Falernum sarabı döken çocuk, Daha acısından getir bana. (Kitap 1, bölüm 20)
Gredo che'I resto di quel verno cose
Facesse denge di tenerne conto,
Ma fur sin'a que tempo si'nascose,
Che non e colpa mia s'hor'non le conto:
Perche Orlando a far opre virtuose,
Piü ch'a narrerla poi, sempre are pronto,
Ne mai fu alcun'de li suoi fatti espresso
Se non quando hebbe i testimonü appresso (Aristo, Orlando Furioso)
Sanıyorum ki geri kalan kıs aylarında Orlando birçok onurlu isler gördü. Fakat simdiye kadar bunlar o kadar gizli tutuldu ki, onlardan sözetmiyorsam suç benim değildir. Çünkü Orlando'nun, isteği parlak görünmek değil, parlak isler görmekti. Sağlam tanıkları olmadıkça zaferleri meydana çıkmazdı.
Virtus, repulsae nescia sordidae
Intaminatis fulget honoribus;
Nec sumit aut ponit secures,
Arbitria popularis aurae. (Horatius)
Basarısızlıktan zarar görmeyen bir değer, hiçbir seyin lekeleyemediği bir onurla parlar; böyle bir değer halkın keyfiyle ne yükselir ne de
alçalır. (Kitap 2, bölüm 16)
Nec si materiam nostram collegerit aetas
Post abitum, rursumque redegerit, tu sita nunc est.
Atque iterum nobis fuerit data lumina vitae,
Pertineat quidquam tamen ad nos id quoque factum Interrupta semel
cum sit repetentia nostra. (Lucretius)
Biz öldükten sonra zaman bütün maddemizi yeniden toplasa; ona bugünkü düzenini geri verse, yeniden hayat ısığına çağrılsak bütün
bunların bizimle hiç ilgisi olmazdı, çünkü bellek ipliği bir kez kopmus olurdu.
Et nihil hoc ad nos, qui conjugioque
Corporis atque animae consistimus uniter apti. (Lucretius)
Bütün bunların hiç iliskisi yok bizimle,
Çünkü biz ruhla beden bir aradayken varız. (Kitap 2, bölüm 12)
Velut aegri somnia, vanae
Finguntur species. (Horatius)
Sayıklayan hastalar gibi bos hayaller kurarlar.
Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder; çünkü, her yerde
olmak hiçbir yerde olmamaktır.
Quisquis abique habitat, Maxime,
Nusquam habitat. (Martialis)
Her yerde olan hiçbir yerde değildir.
Vivit, et est vitae nescius ipse suae (Ovidius)
Yasıyor ama, bilmiyor yasadığını.
In me omnis spes est mihi. (Terentius)
Inter se mortales mutua viviunt
Et quasi oursores vitae lampada tradunt. (Lucretius)
Đnsanlar yasatarak yasar birbirini
Ve hayat mesalesini, birbirine devreder kosucular gibi.
Prima, Quae vkam dedit, hora carpsit. (Seneka)
Bize verdiği hayatı kemirmeye baslar ilk saatimiz.
Nascentes morimur, finisque ab origine pendet. (Manllius)
Doğumla ölüm baslar son günümüz ilkinin sonucudur:
Cur non ut plenus vitae conviva recedis?
Cur amplius addere quaeris
Rursum quod pereat male, et ingratum occidat omne. (Lucretius)
Niçin hayat sofrasında, karnı doymus bir çağrılı gibi kalkıp gidemiyorsun?
Niçin günlerine, yine sefalet içinde yasanacak; yine bosuna geçip gidecek baska günler katmak istiyorsun?
Hayat kendiliğinden ne iyi, ne kötüdür: Ona iyiliği, kötülüğü katan sizsiniz.
Versamur ibidem atque insumus usque. (Lucretius)
Insan kendini saran çemberin içinde döner durur.
Atque in se sua per vestigia volvitur annus. (Virgilius)
Yıl hep kendi izleri üstünde dolanır.
Omnia te vita perfuncta sequentur. (Lucretius)
Ömrün bitince, her sey de seninle yok olacak.
Quo timoris mirıusest, eo minus femıe periculi est. (Titus-Livius)
Ne kadar az korkarsak o kadar az tehlikedeyiz. (Kitap 3, bölüm 6)
Quam quae confessos animo quo que subjuga hostes. (Claudianus)
Yenilen düsman yenilgiyi kabul etmedikçe.
Nam quodcunque mutatum finibus exit, Contineuo hoc mors est
illius quod fuit ante. (Lucretius)
Bir varlık biçim ve nitelik değistirdi mi O anda yok olur biraz önce
var olan. (Kitap 1, bölüm 22)
Scilicet et fluvius, qui non est maximus, el est
Qul non ante aliquem majorem vidit, et ingens
Arbor homoque videtur; et omnia de genere omni
Maxima quae vidit quisque, haec ingentia fingit. (Lucretius)
Böylece, bir ırmak büyük olmasın isterse
Daha büyüğünü bilmeyene büyük gelir;
Bir ağaç, bir insan da öyle. Her seyde,
En büyük gördüğümüzü devlestiririz. (Kitap 1, bölüm 18)
Yazıya dökemediğimi parmağımla gösteriyorum burada:
Verum animo satis haec vestigia parva sagaci
Sunt, per quae possis congnossere caetera tute. (Lucretius)
Görenlere kısacık göstermeler yeter
Üst tarafını kendin bulabilirsin. (Kitap 3, bölüm 9)
E'i silentio ancor suole Haver perigi e porole. (Tasco)
Sözler, yalvarmalar vardır. (Kitap 1, bölüm 9)
Ubiqe mors est; optime hoc cavit Deus;
Eripers vitam nemo non homini potest;
At nemo mortem: mille ad hanc aditus patent. (Seneka)
Her yerde ölüm var tanrı bol bol veriyor onu;
Herkes herkesin hayatını alabilir, ama ölümü
Alınamaz kimseden: Binlerce kapısı var ölümün.(Kitap 3, bölüm 2)
Locas sub ipsum funus, et sepulchri
Immemor, struis domos. (Horatius)
Sen mezarını düsünecek yerde
Mermer yontturup evler yaptırmaktasın.
Olim jam nec perit quicquam mihi nec acquiritur.
Plus superest viatici quam viae. (Seneka)
Bir hayli zamandır artık ne bir sey yitiriyor
Ne de bir sey kazanıyorum;
Diversos diversa juvant, non omnibus annis
Omnia conveniunt. (Gallus)
Zevkler insandan insana değisir,
Her sey her yasa uygun düsmez. (Kitap 2, bölüm 28)
Qid sibi quisque velit nescire et quarere semper,
Commutare lucom quasi onus deponere possit. (Lucretius)
Bocalıyor insan, aranıyor hep,
Yer değistiriyor, yükünü atmak ister gibi.(Kitap 2, bölüm 1)
Sapiens, sibique imperiosus,
Quem neque pauperies, neque mors, neque vincula terrent,
Responsare cupidinibus, contemnere honores,
Fortis, et in seipse totus teres atque rotundus,
Externi ne quid voleat per laeve morari,
In quem manca ruit semper fortuna? (Horatius)
Olgun, kendine hakim, öylesine ki
Ne yoksulluk korkutur onu, ne ölüm, ne zindan;
Tutkulardan sıyrılmıs, sereflere gözü tok;
Đçine kapanmıs, toparlanmıs, yalın bir küre olmus
Pürüzsüz yuvarlanır bir basına,
Talihe tutamak vermeden, hiç yenilmeden.
Sapiens pol ipse fingit fortunam sibi. (Plautus)
Bilge kendi mutluluğunun ustasıdır.
Nil aliud sibi naturan latrare, nisi ut qüoi
Corpore sejunctus dolar absit, mente fruatur;
Jucundo sensu cura semotus metuque? (Lucretius)
Nedir Doğanın istediği bizden, illetsiz bir bedenden,
Varlığının güzel tadını çıkaran
Hiçbir seyden korkmaz bir ruhtan baska?
Scilicet et grandes viridi cum luce smaragdi
Auro includuntur; teriturque thalassima vestis
Asidue, et Veneris sudorem exercita potat. (Lucretius)
Pırıl pırıldır çünkü altın üstünde iri zümrütlerle
Hep yeni kumaslar vardır üstünde deniz yesili,
Zühre yrldızının öpüsüyle ıslanmıs. (Kitap 1, bölüm 42)
Tantaque in his rebus distantia differentasque est
Ut quot alüs cibus est, alüs fuat acre revenum.
Saepe etenim serpens, hominis contacta saliva,
Disperit, ac sese mandendo conficit ipsa (Lucretius)
Her sey öyle ayrı, öyle değisik ki
Kimine besin olan kimine zehir
Insanın tükrüğü bir değdi mi yılana
Ölür çok kez yılan, yer bitirir kendi kendini. (Kitap 2,bölüm 12)